Türkan Dağdelen

HAYDOS Başkanı HAYTAP Muğla Temsilcisi 

“Belediye Başkanları’na Tavsiye ve Uyarılarımdır”

HAYDOS başkanlığı ile HAYTAP Muğla Temsilciliği görevlerini yürüten,hayvan hakları savunucusu Türkan Dağdelen yazılı bir açıklama yaparak Büyükşehir ve ilçe belediyelerinden beklentilerini, süren aksaklıkları dile getirdi.

HAYDOS (Hayvan Dostları Derneği) başkanlığı ile HAYTAP (Hayvan Hakları Federasyonu) Muğla Temsilciliği görevlerini yürüten, aynı zamanda Dalaman Çayı Bülüşlü mevkiinde kurduğu ve 3 Ördek,1 yaşlı Katır, 600 köpek, 200 kedinin bulunduğu  bakımevinin  kurucusu ve yöneticisi, hayvan hakları savunucusu Türkan Dağdelen yazılı bir açıklama yaparak Büyükşehir ve ilçe belediyelerinden beklentilerini, süren aksaklıkları dile getirdi. Dağdelen açıklamasında şunları söyledi:

Ha geldi ha gelecek denen seçimler bitti. Seçimlerle birlikte gürültü kirliği, adaylar arasındaki sürtüşmelerde sona erdi.

Aylarca tek tek, bir sürü insanın peşinden koşup, onlara “gökteki yaldızları” vaad edenler, şimdide haklı olarak her birinin ziyaret ve taleplerine cevap vermekten “bitkin düşmüş” durumdalar. Vaad edilen, gökteki yıldızları uman, bekleyen, vatandaşlar  umutlu, başkanlar ise adeta “boş bakacak “ kadar yorgun ve bitkinler .

Aslında bu bitkinlikten düğün salonu veya stadyum gibi bir yerde “toplu kabul günü” yaparak, herkesle bir defada görüşerek kurtulabilirler diye düşünüyorum.

Özellikle başkanı değişen yerlerde ufak ufak, tam bir tusunami yaşanıyor.

Hazine bulmuş define avcıları gibi, birileri birilerinin yerini işgal ederek oturmaktalar. Her başkanın kendi ekibi ile çalışmak istemesini de anlıyoruz. Ama bununda bir adabı, usulü, inceliği yolu yordamı olmalıdır.

5 yıl su gibi akar gider, bugün odasını işgal ettiğiniz  “eski başkanın” yerinde 5 yıl sonra siz olabilirsiniz.

Seçimlerden 3-4 ay önce başlayan “yürümeyen işler” ne yazık ki daha da “yürüyemez”  durumda. Dileğim, yorgunluk ve zafer sarhoşluğu ile büyük hatalar yapılmadan bu dönem atlatılır.

Birlikte öldürerek değil yaşatarak çözüm bulalım.

Bunun yanında, kuduza karşı da bir aşılama olmadığı için, her ne kadar artık kuduz yaygın ve korkulan bir durum olmasa da, aşısının yapılması lazım. Kazara çıkacak bir kuduz, büyükbaş hayvanları da etkileyeceği için, insanlara da darbe vuracak.

Büyükşehir’de

Büyükşehir belediye başkanımız, sayın Osman Gürün ün, acil görevlendirmeleri yapıp Muğla ve ilçelerini bir bütün olarak ele alması ve harekete geçirmesi gerekli. Bunu bürokratlar dile getirmezler. Bürokratlar çoğunlukla sorunları halı altına süpürmeyi tercih ederler. Ben sayın Osman Gürün ve Ortaca belediye başkanımız, sayın Hasan Karaçelik’in, çağdaş, engin vizyonu ve kavrayışı ile sorunun büyüklüğüne ve yaygınlığını anlayıp, kısa zamanda Türkiye’ye örnek olacak çalışmaları başlatacağına inanıyorum. Ve kendilerine sesleniyoruz. Sayın Osman Gürün, Sayın Hasan Karaçelik sizleri  seviyoruz, güveniyoruz ama artık sabrımız kalmadı, ne olur ” armudun sapı, üzümün çöpü gibi nedenlerden dolayı beklemek istemiyorum, harekete geçelim, icraat görelim.”

Ortaca’da

Ortaca belediye başkanı Sayın Hasan Karaçelik, sanırım  çalışanlarınız beni Ortaca belediyesinin kadrolu “hizmetçisi” zannediyorlar. İşi iyice pişkinliğe vurarak gece yarısı kendi yapmaları gereken iş için beni aramaktan çekinmiyorlar, tavır bile koyuyorlar. Defalarca izah ettiğim halde sahipli köpekleri ,özel olarak gidip evlerinden alıp bakımevine getiriyorlar, hatta hızlarını alamayıp, şikayet üzerine bahçelere kedi toplamaya gidiyorlar, gelen şikayet üzerine telefon numaramı gerekli, gereksiz insanlara verip, şahsımı vatandaşla karşı karşıya bırakıyorlar.

Sadece Ortaca değil tüm belediyelere tüm vatandaşlara buradan duyuruyorum. Bir  “Eşşek” bulmuşsunuz, iyi kullanın, yemeğini suyunu verin, taşıyabileceği kadar yük yükleyin, yüklendikçe yüklenmeyin, sonu hepimiz için hüsranla bitebilir. İnsaf…

Senelerdir, tüm enerjimi, tüm maddi manevi gücümü  en fazla Ortaca belediyesine harcadım,

siz ise hala ufak bir birim kurmaktan aciz kaldınız, sokak hayvanlarından anlayan, eli iş beceren bir veteriner alamadınız, ha  bu arada, veteriner demişken alacağınız veteriner ahbap çavuş ilişkisine dayanarak alınmayacak, belediyenin keyfine göre çalışmayacak, HAYDOS  bakımevin de ,bakımevi şartlarına göre çalışacak, ufak tefek göz, kol ampute etme gibi ameliyatları yapabilecek, barınak hastalıkları ve tedavisinden çok iyi anlayacak, hele hele kısırlaştırma  operasyonundan çok çok iyi anlayacak, meslek hayatında en az 1000-1500 kısırlaştırma operasyonu yapmış olacak, kedi ,köpekten  tiksinmeyecek, korkmayacak. Sayın Ortaca belediye başkanımız  Hasan Karaçelik ben  bir gönüllü ve STK olarak başta Ortaca belediyesi olmak üzere hiçbir belediyenin  ve beceriksiz bir veterinerin taşeronluğunu  yapmak istemiyorum ve  yapmayacağım.

Dalaman’da

Çiçeği burnunda, sayın Dalaman belediye başkanı, Muhammet Şaşmaz ve yardımcısı, sayın Ramazan Ontaş; İlçeler içinde en büyük sorun sizde, çünkü hiçbir zaman tam bir çalışma yapılmadı, yapılan çalışmalar göz boyamadan ibaret kaldı. Açık cezaevi, TİGEM , hava limanı arazileri içinde köpek popülasyonu kontrolsüzce artmaktadır. Birde Kedi ve Köpekler sosyal hayvanlardır, toplanıp tehna köşelere atılamaz, onların yeri sokaklar, parklar ve bahçelerdir. Gözden ırak, gönülden uzak (tıpkı  hava limanı yolunda, kükürdün yanında, pislik ve diken içinde bulunan yer gibi)  bir toplama kampını aklınızdan bile geçirmeyiniz. Bunu söylerken toplayıp attığınızı söylemiyoruz, örnek olsun diye söylüyoruz. Dalaman da en iyi çalışma ,en iyi verim ,en iyi sonuç, Ortaca  belediyesi ile birlik beraberlik içinde yapılırsa  alınır. Unutmayın, Dalaman ‘da batıya en yakın kapılardan biri var. Hava limanı, Her yıl milyonlarca yabancı misafir Dalaman hava limanından giriş çıkış yapıyor. Olası bir kuduz vakası uluslararası skandala yol açacaktır ve bıçak  gibi yabancı misafir ziyareti kesilecektir.Ayrıca bu konu  mülki idare amirlerine de duyurulur. Benden söylemesi..

Köyceğiz’de

Köyceğiz belediye başkanı, sayın Kamil Ceylan, seçim öncesi, oy kaygısından yapılan derme çatma bakımevi (barınak ) derhal düzenlenmelidir. Acil olarak ek bölmeler, gölgelikler, kulübeler, hasta, yavru ve yavrulu anneler için özel bölmeler yapılmalıdır. Hayvanlara uyum sağlayacak, içinde Allah korkusunu kaybetmemiş, merhametli  bakıcı personeller  görevlendirilmelidir. Tabii tüm bunlar, 5199 yasalar gereği STK ve gönüllüler denetimi ve gözetimi altında yapılmalıdır.

Sayın başkanım, Köyceğiz’de son günlerde ,yıllardır Köyceğiz sokaklarında yaşayan , Köpekler gruplar halinde kaybolmaktadır. Az çok bu hayvanların ne olduğunu tahmin ediyoruz. Ayrıca Köyceğiz, Kedi Köpek zehirlemede nerede ise marka haline geldi. Tüm bu saydığımız nedenlerden dolayı acil olarak çalışmalara başlanmasını talep ediyoruz.

Öldüren, hayvana saygısı olmayan belediye başkanlarını hayatımızın hiçbir katmanında görmek istemiyoruz..

Ülke genelinde sokaklarda artan sahipsiz Köpek  sayısının yükselmesinin “tek nedeni, görevini yapmayan, yapamayan beceriksiz”  belediyelerdir.

Sayın başkanlarım görevinizi yapacaksınız. Ben de size destek olacağım. Yani siz bana değil ben size destek olacağım, Sorunu olan, desteğe  ihtiyacı olan, ben değil sizlersiniz.

Bu çaresiz hayvanlara yazın o sıcak günlerinde bir yudum suyu bir lokma artık yemeği çok gören, onları toplayıp, çöp gibi sağa sola atan, ilkelce çözüm arayan, yasaları ihlal eden, görevini ihmal eden, her belediye başkanın kale gibi karşısında “kale oluruz, STK  kimliğimizle ülkenin dört bir tarafın da ,ulusal ve uluslararası  STK lar ile birlikte, hakkınızda eylemler, protestolar ” başlatırız. 

Tüm taleplerimiz yasal hükümlerdir. Tüm taleplerimiz vicdani ,insani ve islami yaklaşım çerçevesindedir. Sayın başkanlarım  “iş, ihale, yer, yurt, yat, kat” istemiyoruz. Şu zavallı hayvanları insan zulmünden kurtarmak için, çektikleri çileyi en aza indirmek için basit taleplerimiz var. Bu taleplerimiz, vatandaşları da rahatlatacaktır. Bunları biz istemesek bile, sizler  bir yönetici olarak, konunun ,adalet, merhamet, insani ve ahlaki boyutunu düşünerek, yapmanız gereken şeylerdir. 

Allahın yarattığı zavallı hayvanların, artık barbar ve ilkel bir çözüm olan, zehirleyerek yada, toplanıp yaşam alanlarının dışına ölüme atarak  ,yada tel örgüler arkasına hapsetmekle bu sorunun çözülmediğini, öldürmenin çare olmadığını hepimiz anlamışızdır. 

Bir Karıncayı bile öldüren her belediye başkanı hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Öldüren, hayvana  ve doğaya saygısı olmayan belediye başkanlarını hayatımızın hiçbir katmanında görmek istemiyoruz.

Son olarak  hiç belediyeden heykelimi dikmelerini, başıma taç takmalarını, takdir teşekkür etmelerini beklemiyorum sadece görevlerini yapacak, yasalara uyacaklar o kadar. Saygılarımla Türkan Dağdelen