KUYUCUK GÖLÜ DE KURUYOR

KUYUCUK GÖLÜ DE KURUYOR

Kuyucuk Gölü benim doğup büyüdüğüm Kars ‘ın Arpaçay ilçesi sınırı içindedir. Orta okul ve lise yıllarından hatırlarım yerli ve göçmen kuşların gelip yazı geçirdikleri bir sulak alandı. Hatta kuşların hareketlerini izlemek için , gözetleme kulesi bile yapılmıştı..Fazla büyük değil , ancak biyoçeşitlilik bakımından oldukça zengin sayılırdı. Göl koruma altına alınmıştı. Ancak kimler ve nasıl koruyacaktı ?. Asıl mesele bu . Öncelikle Kuyucuk köyü buraya sahiplenmeli , kendileri için çok önemli olan bu doğal göle gözleri gibi bakmalıydı. Nerede o kültür ki böylesine kırsal bir yörede olan gölün değeri anlaşılsın…TV ‘de gördüm , kuruyan gölü kuşlar terk etmiş, hayvanlar göl alanında otluyor.

Buraya uzak olmayan Çıldır ilçesinde Çıldır gölü vardır. TV ‘de sıkça seyrettiğimiz meşhur Çıldır Gölü bir krater gölü olup , suyu çok soğuktur. Orijinal Sazan Balığı olan sarı sazan buraya adapte olmuş , alabalıkla bir arada yaşar. Kışın burada bulunan balıkçıların kalın buz tabakasını kırarak , ağlarla balık avladıklarını TV kanallarında bir çok kez görmüşüzdür.. Çok önemli bir sulak alandır. Fırat Üniversitesinde bulunduğum yıllarda , Çıldır Gölü ‘nün “ Hidrobiyolojik Özelliklerini “ inceleme fırsatını buldum ve bilimsel bir makale olarak bilim dergilerinde yayımladım. Şimdilik burası ile ilgili bir şikayet ne TV ‘de , ne de basında görülmüyor. Araştırma yapılalı nerdeyse 25 yıl oldu. Öyle sanıyorum , göl eski konumunu korumuyor. Çünkü dünya genelinde hükmünü sürdüren “ Küresel Isınma “ burayı da etkilemiştir. Tekrar inceleme yaparak değişimleri ortaya çıkarmak gerekli diye düşünüyorum..Ancak emekli oldum , bir kez daha oralara gitmek imkanım yok. Görev , Kafkas Üniversitesine düşüyor.

KAFKAS ÜNİVERSİTESİ KUYUCUK GÖLÜ’NÜN KURUDUĞUNU BİLDİRİYOR

Üniversiteden genç bir doçent gölün son durumunu TV’de gösteriyor , kurumaya başladığını anlatıyordu. Tesadüfen gördüm ve dikkatle dinledim. Çocukluk ve gençlik yıllarım aklıma geldi . Bir çok kez gördüğüm göl kuruyordu. Gölün hemen yanı başında aynı ismi taşıyan “Kuyucuk Köyü “bulunur. Üniversiteler doğa ile ilgileniyor , aslında bu çok önemli. Ama gerçek olan şu : Siz ne kadar olayların üzerine gitseniz de sonuç değişmiyor. Bu gün Kars ‘ta, yarın başka bir yerde bulunan sulak alanlar kuruyor , kirleniyor birer kara parçası oluyor. Doğal kaynakları koruyup kollamakla görevli olan ilgili bakanlık işi ciddiye almıyor ..

HİÇMİ TEDBİR ALINAMAZ

Olmazmı , her ne kadar küresel iklim gidişene engel olmasak bile yurt çapında bazı önlemler elbette vardır . bunları şöyle sıralıyabiliriz :

1. Gölün suyu ile asla sulama yapılmamalı , gölün etrafına motorlar kurarak , su seviyesi düşürülmemeli

2. Göle, köyün hayvanları yaklaşmamalı , aksi halde kirlilik oluşacak, su kirlenecektir. Burada yaşayan ve başta su kuşları olmak üzere tüm biyoçeşitlilik zarar görecektir.

3. Köy halkının gölün kıyısında piknik , şenlik , toplantı v.b. sosyal aktiviteler . yapmasına izin verilmemeli.

4 . Gölün etrafı ağaçlandırılmalı, yeşillik korunmalı.

5. Gölü kirletecek hiçbir girişime başta köy muhtarlığı olmak üzere , köy halkı izin vermemeli