SUYU PAHALIYA MAL EDİP BOŞA HARCIYORUZ

SUYU PAHALIYA MAL EDİP BOŞA HARCIYORUZ

Tarımsal üretimde verimi artıran en önemli faktörlerden birisi yeterli oranda su kullanmadan geçer. İkincisi gübredir. Ancak , gübrenin etkisi suya bağlıdır.
Sulamayı biliyormuyuz ?. Doğruyu söylemek gerekirse bu konuda da yeterli bilgimiz yok. Gelişmiş ülkeler, toprakta çoraklaşmaya sebep olan ve suyun büyük oranda israf edildiği , karık ve salma sulama gibi ilkel sulama sistemlerini terk edeli uzun yıllar oldu. Ama bizim köylümüz halen dedesinden gördüğünü uyguluyor. Sulamada yeni sistemleri kullanan çok az kişi var.
Tarımsal sulamada kullandığımız suyun bir bölümünü barajlardan , bir bölümünü akarsulardan ve bir bölümünü de yer altı suyundan çekiyoruz.

YERÜSTÜ SULARI DURURKEN ÇOK PAHALI OLAN YERALTI SULARINI KULLANMAK AKIL İŞİ DEĞİL

Elektrik enerjisi ile yeraltından su çekmek pahalı ve yüksek maliyetlidir. 250-300 metreden su çekerek pamuk yetiştirmeye çalışmanın bedeli oldukça yüksek . Yanı başınızda baraj veya nehirler varken , elektrik enerjisi kullanmak hiç uygun bir yöntem değil.
Atatürk Barajının etrafındaki üreticiler , Güneydoğu ‘yu kalkındıracak baraj suyundan yararlanmadıklarını üzülerek anlatıyorlar. Türkiye’nin en büyük tarım dergisi olan “Hasad “’ın Ekim 2013 Sayısında GAP projesinden yakınma var.
Mardin ovasına su vermek için yetkililer “Tektek Dağlarını delmeye çalışıyorlar. Oysa yanı başımızda Atatürk barajının suları boşa akıyor diyor Mardin halkı…Ayrıca şunu da ekliyorlar : Biz dünya’nın en pahalı suyunu kullanıyoruz. Mardin’e yapılmaya çalışılan su kanallarının inşası yıllardır sürüyor. Atatürk Barajına çok yakın olan Siverek, Viranşehir , Karakeçi ve Harran ovalarına halen su verilemedi. Bu ovaların büyüklükleri Mardin ‘in 5 katı kadardır.
Güneydoğu ‘da tarımsal sulamanın % 85 ‘lik kısmı yer altı su kaynaklarından yapılıyor. 250-300 metreden elektrik kullanılarak çok pahalıya mal ediliyor. Bu şartlar altında çiftçiler elektrik borçlarını ödüyemiyorlar.

PEKİ GAP NE GÜNE DURUYOR ?

Bizim ülkemiz bir garip, doğru dürüst bir planlama yok diyoruz , işte ortada. Bir yandan 30 yılı aşkın bir süredir, GAP halen sulamaya geçemiyor. İstanbul’a yatırılan yatırımların bir kısmı ile GAP çoktan biterdi.. Oysa burası Türkiye tarımının can damarıdır. Fırat ,Dicle ‘nin suladığı geniş ve verimli “ Mezopotamya “ ‘dan yararlanılmıyor.
Bölgenin vatandaşı dertli , elektrik paralarını ödeyemiyor çiftçiler. Mardin ‘de ki çiftçi, Urfa çiftçisi hepsi şikayetçi . Politikacıların sesi çıkmıyor. Kim haklı kim haksız , belli değil.
Şu gerçek ortada : Vatandaşın sorunu çözülmemiş , potansiyel değerlenmiyor.

1970’ Lİ YILLARDAN BERİ GÜNEYDOĞU ÇİFTÇİSİNE SULAMA EĞİTİMİ VERİLEMEDİ.

Çiftçi kuru ziraata alışık , karık veya salma su ile tarlasını bilinsizce suluyor. Hangi ürün için ne kadar ve nasıl sulama yapılacak iyi bilmiyor. Dededen babadan gelen eski bilgilerle bunu götürüyor. Oysa teknik değişti. GAP sulaması başlayınca , eski alışkanlıklarını değiştirmesi gerekecek. Ama nasıl ?. Bunu, vatandaş 20-25 yıldır öğrenemedi.
Üniversiteler , Tarım kuruluşları bu bilgileri köylüğe yeterince veremedi. Sulamanın yapıldığı bazı yerlerde toprakta tuzlanma başlamış deniyor. İşte size yanlış sulamanın zararı
Ben , sorumlu meslektaşlarıma da kızıyorum. Masa başında oturmasınlar , köylülerle , çiftçilerle haşir neşir olsunlar. Üniversiteler konunun üzerine ne zaman eğilecekler.?. Dünya su diye bağırıyor, su yüzünden savaşlar çıkıyor , biz bunu ne zaman ciddiye alacağız…