30 yıllık birikimini, 3 ayda kaptırdı

Gezmek için geldiği Ortaca Dalyan’a aşık olan ve 3 yıldır Dalyan’da yaşayan Alman vatandaşı S. Ordui’nin hayatı 3 ayda karardı.

Vekalet ve tapu fotokopisini görerek aldığı arazi için 1 milyon lira (267 bin 500 avro) ödeyen S. Ordui, resmi işlemleri için gittiği tapu dairesinde şok oldu. Ordui, 1 Aralık 2017’de yaşamını sürdürmek için hayalini kurarak aldığı arazinin 1 Ocak 2017’de başka birine satıldığını öğrendi.

Ordui, dolandırıldığı arazinin önünde gözyaşı döktü.

-Satılık arazi tabelası aynı yerde halen duruyor

Ordui’ye gösterilen vekaletin geçersiz olduğu, tapudaki arazinin de 1 yıl önce başka birine devredildiği anlaşıldı. S. Ordui’ye satılan arazinin üzerinde ise, A.T.’ye ait cep telefonu numarasıyla ‘Deniz manzaralı Sahibinden satılık arazi’ tabelası duruyor.

Bir süre önce tanıştığı emlakçılık işiyle uğraşan A.T.’den Ula’ya bağlı Akçapınar mahallesi, Araplar mevkisinde 5 bin 350 metrekare tarla vasfındaki gayrimenkul için metrekaresi 50 avro olmak üzere 267 bin 500 avroya anlaşarak tapu almak üzere anlaşarak şahitlerin imzasıyla sözleşme imzaladı ve parayı teslim etti.

A.T.’nin vekaletle yaptığı satış sonrasında anlaşmazlık çıkması üzerine satıştan vazgeçen ve parasını isteyen S. Ordui dolandırıldığını düşünerek Ortaca Adliyesine giderek Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu.

A.T. ve eşi hakkında Ortaca Cumhuriyet savcılığında ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçundan soruşturma başlatıldı.

-Eşiyle birlikte güven verdi

Yaşadıklarını anlatmaya utandığını ancak başka kişilerin de aynı duruma düşmemesi için çalıştığını ifade eden S. Ordui, “yaklaşık 3 yıldır Ortaca Dalyan’da yaşıyorum. İleriki yıllarda eşim ve çocuğumun da burada yaşaması için taşınmaz mal almak istedim. Bunu da çevremdeki tanıdığım kişilerle paylaştım. Daha önce tanıştığım ve samimi olduğum kişi aracılığı ile A.T. ve eşi ile tanıştım. Birlikte Ula Akyaka’da arazilerinin olduğu yeri gösterdiler. Antalya’da oldukları dönemde kendilerine ait olduğunu söyledikleri lüks villada beni ağırladırlar. Çevrede bilinen kişi olduklarından bir şeyden şüphelenmedim. Güvenilir insanlar olduklarını gösterdiler. Araziyi almak için sözde anlaştık” dedi.

-Yatırımcıların gözdesi dediler

A.T. adlı kişinin, kendisinin almayı planladığı arazinin yanındaki arazileri de Azeri iş adamlarının alacağını ve yanında telefonla birileriyle görüşüp pazarlayarak karşılığında para aldığını söylemesi üzerine daha da güven duyduğunu anlatan S. Ordui, “senin alacağın arazinin yanındaki araziyi de 1 milyon dolara Azeri iş adamına sattım. 50 bin dolar gönderdi. Senin işlemleri de hemen yapalım dedi. Ben de Almanya’da yapılan uygulama gibi, şahitler huzurunda yapılan sözleşme ile 267 bin 500 avro’yu teslim ettim” diye konuştu.

-Tapuyu istedim, yıkıldım…

Parayı ödedikten sonra tapu işlemleri için hazırlık yaptıklarını söyleyen S. Ordui, dolandırıldığını ve şoka uğradığını şöyle anlattı.

“A.T. ve eşi ile tapu devri konusunda konuşmaya başladık. Şüpheli hareketleriyle beni oyalamaya çalıştılar.. Önce Ula tapu dairesine gittim, verilen tapu suretinden baktırdığımda arazi 24 Ocak 2017’de başka birine devredilmiş. Noterden gösterdikleri vekaletname 2 yıl önce iptal edilmiş. Herşeyin düzmece olduğu tek tek anlaşıldı. Oğlum Türkiye’nin önde gelen kuruluşunda genel müdür dedi, oğlu cezaevinde yatıyormuş. Mutlu bir aile tablosu gösterdiler, eşiyle anlaşmalı olarak boşanmış. Yapılan tüm işlemlerin sahte olduğunu öğrenince yıkıldım, dolandırıldığımı anladım”

-Suç duyurusunda bulundum, soruşturma başladı

Verdiği parayı istediğini, tüm yalvarmalarına rağmen sonuç alamadığını da dile getiren S. Ordui, “araştırdık ki A.T.’nin karşılıksız çek, kredi kartı kullanma, başka kişilere de arazi satıp mağdur etme gibi konularda sabıkaları oldukça kabarık. Ben de avukatım aracılığı ile A.T. hakkında Ortaca Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundum. Soruşturma başlatıldı. Beni dolandırdılar, başka kişilerinde canını yakmasınlar. Ailemin yıllar sonra Türkiye’ye yerleşerek burada yaşamasını istediğim için onların parasıyla bu arsayı almayı planlamıştım. Bu olaydan sonra dolandırıldığımı onlara söyleyemedim. Utancımdan 3 aydır Almanya’da yaşayan ailemle görüşemiyorum, onların yüzüne bakamam. Burada birkaç dostumun yardımıyla geçinmeye çalışıyorum. Türk adaletine güveniyorum, mağduriyetimin çözülmesini bekliyorum” dedi.